30 Ekim 2009 Cuma

Mitsubishi Lancer Evo X Test Sürüşü 25 Ekim 2009 (Atatürk Olimpiyat Parkı)


25 Ekim günü araba tutkunlarının hayallerini süsleyen Mitsubishi Evo X'in , nam-ı diğer "beyaz köpekbalığı"'nın, test sürüşüne katılma şansını yakaladım. TEMSA tarafından organize edilen test sürüşü başlıkta da belirtildiği üzere Atatürk Olimpiyat Parkında yapıldı. Benim de içinde bulunduğum bir avuç şanslı katılımcı sürücü koltuğundaki Ralli Pilotu Sehat Öztemir'in yanına oturarak aracın sınırlarını görme imkanı yakaladı.

Test aracı beyaz renkli 295 beygir gücünde MR TC-SST (6 ileri çift kavramalı yarı otomatik şanzımanlı) versiyonu idi. Test sürüşü esnasında 1 defa lastik (Bridgestone Potenza Adrenalin) değiştirildi.

Videonun Tamamı için: http://www.youtube.com/watch?v=xJ02w_FiLAo

İsim yazdırarak sıraya girildikten sonra sıra size geldiğinde hızlanma, ıslak ve kuru zeminde frenleme, ani şerit değiştirme, ıslak ve kuru drift atma, slalom gibi özellikleri kukalar dizilerek oluşturulmuş parkurda ASTC güvenlik donanımları aktif ve pasif durumda olmak üzere iki tur atarak inceledik. ASTC açık konumdayken araba bizim yoldan herhalgi bir biçimde çıkmamıza engel olup parkurları hakkıyla tamamlamamıza izin verirken, bu özellik kapatıldığında ise özellikle el frenli ve frensiz dirft atmaya izin vermesiyle tadına doyulmaz dakikalar yaşattı. Tabi burada test pilotumuzun maharetinin de etkili olduğunu söylemeden edemiyeceğim. Hele ki kendi Evo'larıyla (Tommy Makinen Edition , Evo VIII, Evo XI ve Evo X) organizasyona katılan araç sahipleri piste çıkıp parkurlarda maharetlerini sergile(yeme)dikten sonra araba ne kadar muhteşem de olsa sürücünün önemini de hakkıyla görmüş olduk.


Hava biraz kapalı biraz da rüzgarlı olmasa (olimpiyat stadının rüzgarını duymayan kalmadı zaten) ve de umduğumuz çıkıp Serhat bey bize kapanışta bir şov yapsa üzerine kaymak olacaktı. Kısmet değilmiş.

Bizzat çektiğim fotoları ve videoyu ekledim. Videonun kesit kesit olmasının nedeni makinemin (Olympus SP560-UZ) en yüksek çözünürlükte maksimum 40 saniyelik çekimler yapmasıydı. Sanırım bu sensörü koruma amaçlı bir sık rastlanılan bir durummuş. Neyse daha sonra çektiğim fotoları Camtasia Studio programı ile birleştirip izlediğiniz hale getirdim. İçerden kasten kayıt yapmadım 2-3 dakika sürecek bu zevki kamerayla 40 saniyede bir uğraşarak heba etmemeyi tecih ettim. İçerden buradan göründüğünden 4-5 kat daha keyifli olduğunu ama üzerine gelen G kuvvetinin veridiği keyfin de bundan 4-5 kat zevkli olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder