19 Nisan 2019 Cuma

Subaru Levorg 1.6 GTS CVT maceram

Selam. Yine uzun zaman oldu bir şeyler yazmayalı. Son incelememden beri sadece fazla zaman değil sahibi olduğum araba çeşitleri de geçti denilebilir. En son 2013 Honda Civic HB 1.6 i-dtec Sport aracım vardı Ve onun üzerine de 2009 Honda Accord 2.0 AT Executive, 2015 Subaru Levorg 1.6 CVT GTS, 2013 Subaru Outback 2.0 D CVT ve son olarak da kürkçü dükkanı misal 2016 Honda Civic HB 1.6 i-dtec Sport (en son makyajlı hali) araca geri dönüş yaşadım. Bunları da vaktim olursa sırasıyla ele alacağım.
Artılar:
+ Yüksek donanım
+ Başarılı CVT
+ Tatminkar performans

Eksiler:
- Yakıtı kontrol altına almak zor.
- Ses sistemi
- CVT'nin yüksek devirlerdeki sesi boxer motorun sesini bastırıyor

Dış Tasarım:

Araç Subaru'nun yeni tasarım dili diye adlandırabileceğimiz tasarım dili ile piyasaya sürülmüş ilk aracı. Kaput üzerinde scoop olarak adlandırılan intercoller için yapılmış ve Subaru'nun turbo araçları için bir imza niteliğinde olan ayrıntıya sahip. En azından şimdişlik. Zira daha önce forester ve outback de dahil olmak üzere tüm turbolu (benzin/dizel) modellerde bulunan bu kısım artık sadece wrx, sti ve levorg araçlarda var. SUV segmentindeki araçlarda intercoolerın yeri değişmemiş olsa da bu yapının getirdiği soğutma özelliğini kaputun altından gizli şekilde intercoolera ulaştırma yoluna gidildi.

Araç önden tamamen wrx modeli ile benzerli gösteren bir yapıda. aslında bakarsanız Avrupa pazarına emisyon standartları yüzünden getirilmeyen 2.0 modeli zaten wrx motoruna sahip. Tek farkla CVT şanzıman.

Yandan bakıldığında aracın büyük bir araç olduğunu daha kolay anlaşılıyor. Ve şahsi kanaatimce araç en iyi pozunu yandan bakıldığında vermiyor. Arkadan bakıldığında ise özellikle çift egzost çıkışı, koyu renkli difizör ve spoiler sportif görünümü pekiştiriyor.

18'' çift renkli jantlar araca oldukça yakıyor diyebilirim. Lastiklere ise sonra değineceğim.

Çerçeve şeklindeki gündüz farları şık ama çok güçlü değil. Aynı şekilde mercekli LED farlar da idare eder başarımda. Bunun üzerine sarı renkli sis ve uzunları düşününce eh hadi bari diyorsunuz. Sis farları amacına uygun olarak sarı olabilir ama uzunlar bari sarı olmasaydı diyor insan.





Araç için impreza ve legacy arası bir açar diyebiliriz. Zaten legacy, vagon, touring kelimelerinin harfleri ile oynanarak ortaya çıkmış ve öğrendiğim kadarı ile station vagon legacy modelinin yerini alması düşünülmüş bir araç. Ülkemize gelmeyen son Legacy modelinin station versiyonun olmaması da bunu doğrular nitelikte.

İç tasarım:

Aracın içerisi tamamen yeni bir tasarım dilinde. D şeklinde altı düz sportif direksiyon şık duruyor. Eski modellere nazaran çok daha fazla yumuşak plastik detaya yer verilen iç mekanda kapılar, direksiyon, göğüs ve koltuklarda görülebilecek olan mavi dikişler göze hoş görünüyor.

Aracın turbo basıncından, gaza ne kadar yüklendiğinize, istediğiz aralıklarla ortalama yakıt tüketimlerinizi genel yakıt tüketiminize göre gösteren eskiyi düşününce oldukça detaylı (2009 model Subaru'larda anlık yakıt tüketimi bile yoktu) bar grafik gibi bilgileri veren üst bilgi ekranı çok kullanışlı. Sadece bu ekrandaki verileri değiştirmek için ekranın hemen altındaki tuşa ulaşmak zorunda olmak biraz can sıkıcı.

Direksiyonun hemen arkasında da anlık tüketimizi, ortalama tüketiminiz ve genel ortalamaya göre tüketiminizin durumunu (BMW'larda olduğu gibi) gösteren küçük ama renkli bir ekranın olması da çok kullanışlı.

Yüksekliği ayarlanamayan kol dayama çok sorun yaratmıyor ve kapasitesi oldukça iyi denilebilecek bir saklama hacmine sahip.

Deri körüklü vites topuzu oldukça şık. Direksiyon arkasından da koltrol edilebilen manuel moda yine vites topuzu üzerinden ulaşmak mümkün.

Sürücü koltuğu elektrikli ama hafızalı değil. Yolcu koltuğu ise manuel.

Koltuk derisinin çok kaliteli olmadığını ve bir çok tanıdığımın garantiden işlem yaptırdığını da belirtmek isterim.

Arka koltuk diz mesafesi başarılı. Alçak ve 4 çeker bir araç olması nedeni ile de çaft tüneli haliyle çok alçak değil. Ortada oturanın konforunu etkileyebilir.

Bagaj station bir araç olduğu için yeterli ama zemin yüksek denilebilir. Yedek lastik olmadığı için kazanılan hacimde lastik tamir kiti ve saklama gözleri yerleştirilmiş. Aracın arka amtorisör grubu ve 4 çeker sistemi de düşünüldüğünde fazlasını da beklememek gerekir.


Motor ve Performans:

Araçta 1.6 litre DIT (Direct Injection Turbo) motor kullanılıyor. Ünite 170 PS güç ve 250Nm tork üretiyor. Maksimum güç devri benzinli motor olduğu için yüksek kalsa da 1500-4500 devir arasında sabit maksimum tork üretmesi hızlanmalarda kolaylık sağlıyor. Zaten bu kolaylıktan dolayı olsa gerek araçta CVT şanzıman olmasına rağmen sanki 6 ileri vitesli tork konvertörlü gibi davranıyor. İngilizlerin deyişi ile vites değiştirme olayı tork avlama aslında. İhtiyacınız olan torka erişeceğiniz devri yakalamak için vites değiştiriyorsunuz. Eh araçta tork bandı oldukça geniş olduğu için de o torku avlamak için CVT şanzıman sürekli olarak oran değiştirmek zorunda kalmıyor. Sadece ciddi sakin sürüşlerde CVT'nin genel karakteristiği gözlenebiliyor diyebilirim. Aracın eksilerinde bahsettiğim üzere araçtaki CVT sisteminin zincirli sistem olmasında kaynaklı olsa gerek motor devirlendiğinde şanzıman sesi çok artıyor ve motorun sesini bastırıyor.



Direksiyon üzerinde bulunan S/i düğmesi de size Sport ve Intelligent sürüş modlarında araç sürme olanağı sağlıyor. Bu tuş gaz tepkilerini, motor/şanzıman karakteristiğini değiştiriyor. 2.0 modellerinde ve 3.0 outback/legacy modellerinde (2007 sonrası) olan S# seçeneği ise maalesef araçta yok.

0-100 hızlanmasını 8.9 saniyede gerçekleştiren aracın ağırlığına göre hızlanması, otomatik şanzıman ve 4 çeker sisteminin etkilerini de eklediğimizde bence yeterli. Video kendi çekimimdir.


Yakıt tüketimi fabrika değerlerini sağlayacak nitelikte. Ama turbo benzinli bir araçta bunu sağlamak için sakin sürmeniz gerektiğini hatırlatmakta fayda var. Benim araçla geçirdiğim yaklaşık 20.000km yolda ortalamam 9 litre seviyelerindeydi. Uzun yolda ise 6 litrenin altını görmüşlüğüm var. Resimde 5.2 ortalamayı ve bahsetiğim bar grafiği görebilirsiniz.

Start/Stop sistemi başarılı. Eğer frene sert basmazsanız devreye girmiyor. Bunun için de illa ilk seferinde frene asılmanıza lüzum yok. Diyelim durdunuz ve start/stop devrede değil. Bir süre bekledikten sonra da frene daha sert basmanız sistemi devreye sokuyor.

Alçak yapısı, wrx ile ortak alt takımı ve boxer/simetrik 4 çeker sisrtemini de hesaba katınca yol tutuşu ve viraj performansı çok başarılı. Tek olumsuz taraf üzerinde gelen Dunlop lastikler olabilir bu konuda. Buna 2017 senesindeki makyaj operasyonu sonrası bir de Billstein amortisörler eşlik etmeye başladığını eklemekte fayda var.

Araçta ayrıca torque vectoring özelliği var. Böylelikle sürüş esnasında gerektiğinde tork tekerlere dağıtılabiliyor. Bunu mitsubishi evo araçlarda olanla karıştırmamak lazım. Evo araçların diferasnsiyel sayesinde yaptığını abs yardımı ile yapmaya çalışıyor. Ama zaten evo ile karşılaştımanın da bir anlamı yok.

Euro emisyon normları nedeni ile Avrupa'ya ve dolayısı ile ülkemize getirilmeyen 300 beygirlik verisyonunun gerçek bir şaka makinesi olduğuna inanıyorum. Gel gelelim yine CVT şaznıman kullanıldığından bir miktar çekincem de yok değil.

Güvenlik:

2016 yılında gelmeye başlayan eyesight'lı (yaya algılama, adaptif hız sabitleme, çarpışma önleyici frenleme) versiyona kadar araçların tümünde ortak olarak kör nokta algılama ve uzun far asistanı mevcut.

Yine 2017 yılındaki makyaj ile birlikte eyesight standart oldu ve ek olarak şeritte kalma ve geri manevra otomatik frenleme seçeneği geldi. Ayrıca öne ve arka üst stop lambasının oraya birer kamera daha eklendi. Park manevralarında ön kamera iş yararken, arka görüşün kısıtlı olduğu sürüşlerde (geri viteste değilken zaten o kamera ayrı) dikiz aynasından geriyi gösteren diğer kamera faydalı oluyor.

Araçta ön ya da arka park sensörü bulunmuyor. Servis de sonradan takılmasını kör nokta sisteminin radarlarına zarar verme ihtimali yüzünden sonradan takma konusuna sıcak bakmıyor.

Müzik sistemi vs.:

Araçta 6 hoparlörlü bir müzik sistemi mevcut. Ve maalesef hiç hoş değil. Ne hoparkörler ne de ana ünite iyi performans sergilemiyor. Apple car play ve android auto desteği de sunmayan multimedya ünitesi Starlink adı verilen bir sistemi destekliyor. O sistemle entegre olan fazlaca bir şey bulunmadığından da pek bir alternatifiniz olmuyor. Bu sistem BT üzerinden aracınızın interne bağlamasını sağlıyor ancak bazı internet radyolarına erişim dışında bir artısı yok.

Sistem harika olmayınca BT üzerinden müzik dinlemek de pek harika değil. Zaten iyi bir sistemi olan araçta BT ile müzik dinlemek yine saçma olurdu. Tabi eğer yeni nesil codeclere destek gelirse o başka.

AUX girişi (Allah'tan) ve bol miktarda USB girişi mevcut. Böylelikle çakmaklıkla işiniz fazla olmuyor.

Anahtarsız giriş ve çalışma sistemi güzel. Anahtarı şık ve kapı üzerinde herhangi bir düğme olmaması hoş. Elinizi kapıya attığınızda açılan kapılar yine kapı koluna dokunduğunuzda kilitleniyor. Anahtarı araç içerisinde unutma ihtimaliniz yok zira sizi uyarıyor. Ve anahtarınızın olmadığı durumlarda girebilmeniz için bagaj kapağının açma düğmesi üzerinden şifreleyebileceğiniz bir mod da mevcut. Böylece o kodu tek tek girerek (yanılmıyorsam 7 haneli) aracın kapılarını açmanız mümkün.

Geri görüş kamerası yeterli olsa da daha önce bahsettiğim gibi nadir de olsa park sensörüne ihtiyaç olabiliyor. Ayrıca kameranın park çizgilerinin direksiyon hareketlerine göre değişmemesi bir eksiklik.

Ah bir de auto hold sistemi. Elektronik poark freni yanında böyle bir özellik daha var. yokuş kalkış sistemi ile karıştırılmasın ama. Bu sistem yokuşta aracı durdurduğunuzda siz gaza basana kadar aracı askıda bırakan bir sistem. ama yokuş olmayan yerlerde dur kalk sürüş halince bir kaç defa devreye girmesi açıkcası sinirime dokunmuştu.