2 Ekim 2009 Cuma

Mitsubishi Lancer 1.5 invite AT



Karaya daha önce bir başkası tarafından çıkarılmış olan bir köpekbalığını ikinci el olarak devraldım. Yavru köpekbalığı ile başlayan Mitsubishi maceram artık köpekbalığı lakabının asıl sahibi Lancer ile devam ediyor.



Araç hakkında genel bilgi:


  • 1499 cc 109 Hp 143 Nm enine yerleştirilmiş 4 silindirli, çok noktadan enjeksiyonlu, 16 valfli, Mivec motor,

  • 9 hava yastığı (Ön sürücü ve yolcu (2), yan sürücü ve yolcu (2), ön ve arka perde (4) ve sürücü diz (1) hava yastıkları),

  • ESP, ARS, ABS,

  • 4 tekerde disk fren,

  • 4 ileri invecs II tam otomatik şanzuman,

  • 6 Hoparlörlü, mp3 destekli, direksiyondan kontrollü radyo/CD çalar,

  • Direksiyondan kontrollü Bluetooth handsfree telefon kiti

  • Tümü elektrikli ve sıkışma önleyicili otomatik camlar,

  • Isıtmalı yan aynalar,

  • Arka sis farı

Sahip olduğum araçta bulunan ek donanımlar:
Ziebart cam filmi (önler bir ton açık),
  • Ziebart ses yalıtımı,

  • Ön sis farı,

  • Ön ve yan rüzgarlılar

  • Anatomik spoiler

  • Aux giriş


Araç hakkında genel izlenimlerim:

Öncelikle her ne kadar 1.5 motor yetersiz denilse de muadili bir çok araçtan güç ve tork olarak aşağı kalır bir yanı yok. Atmosferik motorlar düşünüldüğünde (yani vw grubunun tsi motorlarını saymazsak) 1.6 litre olan Civic (125 hp), Corolla (124 hp), 1.6 Focus (Düz:115 hp), Astra (115 hp) nin altında olmasına karşın 1.5 Impreza (107 hp), 1.6 Leon (Jetta) (102 hp), 1.6 Focus (Otomatik:100 hp) gibi araçların, - hem de daha düşük motor hacmine sahip olmasına karşın, üstünde olması bizi araca çok da haksızlık etmemek gerektiği, segmentinin özelliklerini taşıdığı sonucuna ulaştırıyor. Tabi bu aracın türkiyede satılan 1.8 lt bir versiyonunun da bulunduğunu hatırlatmakta yarar var. Yine de Evo X modeli ile aynı kasayı taşıyan bir araçtan insanların daha performanslı olmasını beklemesi de bence çok yanlış değil. İstenilen satış rakamlarına ulaşmadığından (ve vergi dezavantajları da hesaba katılırsa) aracın yurtdışında satılan 2.0 lt dizel (vw üretimi), 2.0 lt ve 2.4 lt benzinli versiyonlarının, gücü azaltılmış Evo diyebileceğimiz Ralli Art versiyonlarının ülkemize getirilmediğini de eklemek gerek.
Neyse ben deneyimlerimden bahsedecektim laf yine başka yere gitti. Aracım otomatik olduğundan dolayı çok atak değil. 0-100 km hızlanma değerleri yetersiz gibi olsa da (drag yarışı yapmadığımızı da düşünerek) ara hızlanmalarının yeterli olduğu, sollamalarda bir sıkıntı oluşturmadığı, her ne kadar fabrika verisi 175 km bile olsa 190 km hıza (180 den sonra nazlanarak) ulaştığı düşünülürse fena değil diyebilirim. Hele ki duyarlıbir kişi olarak hız sınırlarına riayet ediyorsanız (ben 190 km hızı gece yarısı paralı otobanda ve sadece bir defaya mahsus yaptım) bu hız bantı için araç başarılı.
Motor gürültüsü (Colt ile karşılaştırıldığında) yok gibi. Rüzgar sesi ise yüksek hızlarda fazla diyebilirim.
Motor düşük devirlerde de canlı. Dik yokuşlarda araç bayılmıyor.
Yol sesi iyi seviyede. Tabi benim aracımda ses yalıtımı olduğunu da hatırlatmak isterim.
Sürüş konforu mükemmel. Çukurları hissettirmiyor ve sessizce işini görüyor.
Yol tutuşu çok başarılı. Henüz ESP'lik bir durum yaşamadım en azından.
Ön görüş ve oturma pozisyonu güzel. Ama arka görüş sedan araç olduğundan kısıtlı.
Yakıt tüketimi otomatik araç için başarılı. Şehirler arası tüketimi çok daha iyi ama şehir içi tüketimi de başarılı. fabrika verilerini rahatlıkla tutturabiiyorsunuz. Hatta bir uzun yolda fabrika verisinden çok daha düşüğünü yakaladım.
Vites geçişleri sarsıntısız. Ama otomatik vites dik yokuşlarda kaydırıyor. Bu aslında şimdiye kadar işie yaradı diyebiirim. Önümdeki manuel araçların kaydırması sonucu başıma iş almadım en azından. Diğer rolantide yokuş tırmanacak kadar motorun güç üretmemesi bana yakıt ekonomisi olarak geri dönüyor. Zira rolantide yokuşu bile tırmanmak için debelenen bir aracı frenle durdurmak hem şanzıman hem de ekonomi bakımından çok da faydalı olmasa gerek. Yine de bir yokuşta kalkış desteği olması daha iyi olabilirdi.
Göstergeler başarılı ve konroller ergonomik. Ancak iç mekandaki işçilik çok iyi değil. Malzeme kalitesini ise zaman gösterecek.
Bluetooth telefon kiti kullanışlı. Ama Türkçe desteği olmadığından yabancı dili olmayanlar için sıkıntı da doğurabilir. Zira her şey sesli komutlarla hallediliyor. Böylelikle yoldan gözünüzü ayırmanıza elinize telefon almanıza gerek yok. Fakat hafızada olmayan numaraları arayacağınız zaman tek tek kodlamak gerektiğinden sorun olabilir.(O kadar sayıyı aklımızda tutmuyoruz ki artık. ) Sesli arama yapabilen bir cep telefonu ile bu sorun olmaktan çıkabilir.

Toparlarsak:

Artıları

  • Fiyatına göre uygun bir araç

  • Yüksek güvenlik seviyesi ve yol tutuş

  • Yüksek donanım

  • Ekonomik motor

  • Geniş iç hacim

  • Japon üretimi
Eksileri
  • İkinci el performansındaki dalgalanma

  • Dizel motorun Türkiye'de olmaması

  • Eski nesil otomatik vites (Twin-Clutch olsa güzel olurdu ama fiyat da uçardı herhalde)

  • Arka görüş

  • Az aksesuarın bulunması

  • İç mekanda orta düzey işçilik

1 yorum:

  1. merhaba siz hangi üretim yılı lancer i tavsiye edersiniz sizin test ettiğiniz araç hangi yılın aracı teşekkürler

    YanıtlaSil