12 Mayıs 2013 Pazar

Yeni Honda Civic Dizel İnceleme

Merhabalar.
Çok az da olsa araç hakkında genel geçer bilgileri bir önceki yazımda vermiştim. Şimdi de hem yeni öğrendiğim bazı şeyleri kullandığım kadarıyla edindiğim genel izlenimi artıları eksileri belirtmeye çalışacağım. Zaman ilerledikçe daha fazla bilgi gelecektir.




En çok merak edilen ve iddialı olan kısım tüketim olduğundan önce oradan başlayacağım.
79 Km'lik güzergahta gündüz saati otoyol ortalaması
Tüketim:
Araçla tam km saatine bakmadım ama sanırım 700-750 km arası bir yol yapmış durumdayım. Aracı aldığım ilk bir kaç gün sakin ve dikkatli sürerek yakıt tüketimini ne seviyelere çekebileceğime bir bakmak istedim ve gördüm ki aracı düzgün kullanırsanız fabrika verileni elde etmeniz işten bile değil. Mesela köprü trafiğine yakalanmadan köprüyü aşarak İçerenköy-Avcılar arası (e-5 üzerinden) yaptığım sabah yolculuğunda 3.1 Lt/100 km'lik değer elde ettim. Aynı gün dönüş yolunda trafik olmasına rağmen (2 saate yakın sürdü yolculuğum) bu tüketim değeri 3.8 lt/100 ancak olmuştu. Sürüşe çok bağlı olmasına rağmen sürücüye çok bağlı olmadığını (!) yine erken saatte aynı güzergahta eşime sürdürdüğümde elde ettiği 3.2 lt/100 km'lik ortalama ile (araçta iki kişiydik sonuçta, aslında eşim bebeğimize hamile olduğu için 3 de diyebiliriz :) ) hedefe ulaştık. Sonraki günlerde fazla dikkat etmeden ama aracı 1000 km bakımından önce çok zorlamak istemediğimden de çok sert kullanmadan (mesela çok yüksek devir çevirmeden) kullandım. Ayrıca İstanbul'un trafiğine bir kaç gün üst üste yakalandığımdan olsa gerek yakıt tüketimim tüm bu zaman içerisinde (başta dediğim gibi 700-750 km civarı) 4.1 lt/100km seviyesine geldi. Tabi hesapta bu aracın şehir içi tüketimi ve benim ideal kullanımım biraz karışığa yakın. Tek depo ile bir kanıya varmak tabi ki çok mantıklı olmayacak ama sanırım ilerleyen dönemde de tüketim bu civarda olacaktır. Firmanın iddiası bakımından bu aslında bir yerde başarısızlık. Diğer yandan (Forester dizel aracım hariç) hiçbir dizel aracım bu güne kadar fabrika verisi aralığında sonuç vermemişti. Yine de buraya aracın henüz 1000 km bile olmaması (artık rodaj kalmadı diyorlar o sebeple düşemeyebilir de) ve bunun sadece bir depo bile olmamış bir yakıt ortalaması olduğu şerhini düşmek isterim.


Motor:
Aracın motoru ile edindiğim yeni bilgileri paylaşayım
- kendi sınıfındaki en hafif motor (170 kg) buna alüminyum malzemeden yapılan motor bloğu yanında yine malzemesi sayesinde silindirler arası mesafenin 8mm gibi değerlere çekilebilmiş olması yardımcı oluyor. tabi ki azalan parça sayısını kompakt yapıdaki turbosunu da eklemek lazım.
- Aracın motoru oldukça sessiz. Bunda yalıtımında payı eminim ki büyüktür. Ama motor dışarıdan da aman aman sesli çalışmıyor.
- Aracın motoru şimdiye kadar kullandığım dizeller arasında en çabuk ideal çalışma ısısına ulaşanı. Neredeyse benzinli gibi. Bunu zaten motorun teknolojik açıklamasının bulunduğu resmi sitede de söylüyorlardı ama söylemeseler de ben fark ettim. Bunda da yine motorun malzemesinin payı büyük ancak motorda dolanan suyun dolaşımı ile de ilgili bir şeyler yapılmış olduğu yazıyordu.
- Aracın motor gücü ve torku ile ilgili elimde maalesef sadece maksimumu verdiği yerlerin bilgisi var.  Tork ve güç eğrisi grafikleri elime geçmeden pek yorum yapmak istemesem de Bir sonraki başlıkta bazı fikirlerimi nacizane sunacağım.
Performans ve yol tutuş:
- Aracın motor gücü malum 120 PS. Ancak bunun için 4000d/d'ya çıkmanız lazım. Maksimum torku ise 2000d/d'da veriyor ama onu da kaç devire kadar taşıdığı konusunda bir bilgi yok henüz. Ancak idealde maksimum tork bandı çok geniş olmasa da aracın 4000 devire kadar gücüne güç katacağı ve nazlanmadan hızlanmaya devam edeceği açık. Belki 2000 devirdeki kadar isteki olmayacak ama devam edecek.
- Ayrıca bazı yerlerde 2000 devirde elde edilen tork için çok yukarıda bu çekişe ulaşıyor denilerek eleştirilere rastladım. Yani 300 Nm torku 2000 devirde veriyor da sanki onun altında araç tork fakiriymiş gibi konuşuluyor. 1750 devirde 250Nm üretse çok mu kötü bir değer olacak? O değer golf motorunun maksimum verebildiği değer zaten. Kimse merak etmesin araç 1-2-3. viteslerde 1000 devirden 4-5. viteslerde 1300 devirden ve 6. viteste 1500-1600 devirden itibaren gaza bastığınızda size cevap veriyor. Silkelenmeden kararsız kalmadan araç hızlanıyor. Zaten 6. viteste 2000 devirde bile olsanız (ki 110 km hızda oluyorsunuz) gaza bastığınızda sizi koltuğa yapıştırmaz. Böyle bir beklenti varsa bu kasada 3000 cc bir motor ancak karşılar.
- Vitesine göre uygun devirde kullandığınızda araç hızlanma konusunda oldukça istekli. Hatta düşük vitslerde eğer direksiyonunuz biraz kırıkken 2000 devir civarı gaza yüklenirseniz araç patinaja düşecek gibi biraz dengesizce davranabiliyor. Aslında bir şey olduğu da yok ama 4 çeker bir araçtan önden çekişli bir araca geçince bu tip bir his duyuluyor. Sonuçta sağlam bir ivme ile öne atıldığınızda araç arkaya yaslanıyor ve ağırlık ve dolayısıyla tutuş da arkaya gidiyor. tork yüksek ve vites küçük olunca bu etki önden çekişli araçlarda hissediliyor. 4 çeker bir arabada ise siz arkaya yaslandığınızda zaten araç arka tekerlerinden görevini yerine getirmeye devam ediyor. Her ne kadar insanlar daha çok güç beklentisine daha çok tork isteğine sahip olsalar da belirli bir noktadan sonra o torku önden çekişli bir araba ile kontrol etmeniz çok kolay değil. Tabi bu gaza ne kadar yüklendiğiniz ve de aracın lastikleri ile de ilişkili. Bir noktadan sonra yüksek torka sizi yokuş ya da fazla yüklü olma hallerinde bile vites düşürmeye gerek bırakmadan konforlu ve hatta duruma göre güvenli (1.3 cdti motorlu 2012 Astra aracımda bu güvensizliği duyduğumdan sollamaya çıkarken tedirgin oluyordum) bir biçimde seyahat etmek için ihtiyacınız var.
- Kısaca aracın hızlanması da performansı da yeterlinin üzerinde
- Yol tutuşa gelince yukarıda bahsettiğim yüksek torkun açığa çıktığı düşük vites yüksek devir hallerini makaslarda ya da virajlarda hatırda tutmak lazım. Tehlike arz edeceğinden değil ama acemi gibi görünebilirsiniz. Doğru hızla yapacağınız her hareket için araç güzel yol tutuyor kendini hemen salmıyor ve de hoplamıyor. Burulma kirişli sisteme sahip bir araç için başarılı bence. tabi ki çok noktadan bağlantılı ya da çift salıncaklı sistem olsa çok daha iyi olurdu. Ama bu zamanda bu sistemleri HB arabalarda çok kullanan yok. VW grubu bile arka amortisör sistemini bu şekilde yapıyor Golf ve Leon gibi araçların yeni versiyonlarında. Ayrıca aracın 20.000 km boyunca bu tip iyileştirmeler için yol testlerinden geçtiğini de hatırlamakta fayda var.

Konfor:
- Araç öncelikle bir Japon olmasına rağmen sessiz ve Japon olmasına rağmen çok sade değil. Gerçi artık diğer Japonlar da cicili bicili bir şeyler koymaya başladılar araçlarına. Yalıtım konusunda oldukça iyi bir araç hele ki bir dizel için. Ayrıca motor sesine ters frekansta ses üreterek kabin içindeki gürültüyü sönümlemek için aktif bir sistem de uygulanmış ve işe yaradığını söyleyebilirim. Bu sistem müzik sisteminiz açık ya da kapalı olsun çalışıyor. Tak tuk ses yapması muhtemel parçalar iyi desteklenmiş. Araç 17'' jantlara sahip olmasına karşın rahatsız edici bir ses duymuyorsunuz tümsek vb yerlerden geçerken.
- İç mekanda oldukça kaliteli plastik malzeme kullanılmış. Kapılarda pencere altından cam açma düğmelerinin olduğu yere kadar ve de direksiyon hizasından başlayarak yumuşak plastik kullanılmış. Göze fala görünmeyen kısımlarda bile kullanılan plastik kalitesi yüksek. Örneğin sürüş esnasında dizleriniz hemen yanına denk gelen müzik sisteminin altındaki kısımda yanda bulunan kısımda şu ana kadarki araçlarımda hep bastırınca içeri esneyen bir plastik kullanılırken Honda bu kısma bile kaliteli malzeme koymaktan çekinmemiş. Veya torpido gözünü ele alalım. Bu güne kadar sadece 2011 Model Passat aracımda gördüğüm (Yani  C sınıfı araçlarımda rastlamadığım) bir özellik olan kadife tarzı bir kaplama ile kaplanmış torpido gözünün içi. O sebeple oradan normal şartlarda bir ses duymanız imkansız. Ve tabi size hissettirdiği kalite duygusu da başka bir şey.
- Koltuk döşemeleri süetimsi bir kumaş ve kumaş karışımı. Emin olmamakla birlikte özellikle in-bin esnasında bel desteğinin o taraflara çok sürtünmem dolayısıyla (benim sürüş pozisyonuyla alakalı bir durum bu ben güvenlik nedeniyle koltuğumu dik bir vaziyette tutarım) aşınacakmış gibi geliyor. Bunu tabi zaman gösterecek.



- Ön kol dayamanın yeri bence biraz geride. Azıcık daha önde olsa ya da öne kaydırılabilir bir desteği olsa daha iyi olurdu. Ön kol dayamanın iç hacmi ise geniş. 120W aksesuar prizi, USB ve AUX girişleri yine ön kol dayama içerisinde bulunuyor. Ön kol dayama kapağının altında kapağı kapatınca içeriden uzanan telefon şarjı, USB ya da AUX kablosu sıkışmasın diye oluk yapmış olmaları da hoş bir ayrıntı.
- Direksiyonda, vites topuzu ve el freninde kullanılan deri malzeme rahat terleme anında elinizden kayacakmış hissi vermeyen bir malzeme. Ama sanki fazla işlem görmüş bir deri gibi de geliyor. Bazen bu hissi veren deri mi acaba diye yakından bakacağı geliyor insanın. Kesinlikle kalitesiz ya da kullanışsız demiyorum yanlış anlaşılmasın.
- Direksiyon üzerine yerleştirilmiş düğmelerin olsun, müzik sistemi düğmelerinin olsun ergonomik bir sıkıntısı yok. Sadece kilometre saati sıfırlama ve de gösterilen kilometreyi değiştirme düğmesinin yeri biraz zor bir yerde (Subaru'lardaki kadar değil). Bu düğme ODO, A,B arasında değişim yapmanıza, ODO hariç bunları sıfırlamanıza ve de ekran ışıklandırmalarını arttırıp azaltmanıza (farlar açık ve kapalı iken  olan ayarları ayrı) yarıyor. Yerleşimi zor olsa da zaten siz A-B arasındaki geçişi olsun değer sıfırlamayı olsun direksiyon üzerindeki düğmelerden de yapabildiğinizden çok da bir önemi yok. Sürekli ışık ayarıyla oynayacak değiliz ya.
- Aracın görüş açısı yeterli. Sadece Forester aracımdan sonra tabi alçakta oturmak biraz değişik geldi. Tamam A sütunu biraz kalınca sayılabilir fakat oldukça eğimli sayılabilecek bir ön camı var aracın. o sebeple üstten göremediniz bir şeyi alttan görebiliyorsunuz.
- C segmenti Japon araçlarında genelde olmadığı için söylüyorum her iki makyaj aynası da ışıklandırmalı.
- Arabanın bagaj hacmi HB bir araba için çok iyi. Benzin deposu bagajın altında olmadığından olsa gerek derinlemesine de miktarı fazla. Ayrıca 40/60 katlanabilen koltukları sayesinde bagajdan itibaren düz bir zemin elde edilebiliyor. Başka araçlardaki gibi kot farkı olan bir katlama sistemi yok.
- Arabanın arka tarafında da kol dayama mevcut.
- Ayrıca Honda Jazz araçlarda da olan Magic Seat özelliği var. Yani arka koltuklar yaslanma yerinden öne doğru katlanabildiği gibi sinema koltukları gibi oturma kısımlarından da geriye doğru katlanabiliyor. Bu da oldukça düz bir zemine sahip olan aracın (şaft tüneli tabir edilen kısım çok alçak bu sebeple arka koltukta ortada seyahat eden kişi de rahatsız olmuyor) bagajı dışında da koltuklarının üzerine koymaya gerek kalmadan zemine büyük bavul benzeri eşyaların konulmasına olanak sağlıyor.

Elektronik oyuncaklar:
- Bir kere park sensörü yok ama bunun yerine renkli geri görüş kamerası var. Oldukça kullanışlı ama yine de bence biraz alışmak gerekli. kamera ekranı diğer tüm bilgileri de görebildiğiniz renkli yolbilgisayarı ekranında siz aracı geri vitese taktığınızda görüntüleniyor.
- Araçta devir saati ortaya konumlanmış durumda olmak üzere devir saatinin sağında yakıt, solunda ise hararet göstergesi mevcut. Bu analog göstergeleri direksiyonun içinden görünen yola bakış noktanıza daha yakın konumlanmış olan ve direksiyonun üzerinden görebildiğiniz dijital hız göstergesi mevcut. Bu ekranda eğer ECON fonksiyonu açıksa sizin araç sürüşünüze göre renk değiştiren yatay şeritler mevcut. Ekonomik sürüşte yeşile dönen bu renkler biraz gaza bastınızda önce mavi yeşil arası bir renge (turkuaz gibi) sonra daha fazla gaza yüklenirseniz mavi renk alıyor. ECON fonksiyonu açık değilse renk her daim mavi. Sürüş esnasında gözünüz göstergede (konumu itibariyle) olduğu kadar bu renklere de takılıyor ve insanı bu konuda teşvik ediyor.
- ECON dedik. Bu fonksiyon açık olduğunda (direksiyonun solunda bir yere konumlanmış yeşil renkli cici bir düğme ile aktif ediliyor) aracın gaz tepkileri ve klima çalışma şekli daha tabiri caizse sağır bir hale geliyor. Normal sürüşte rahatsız edici bir durum ortaya koymadığını söyleyebilirim. Ben gittiğim yol itibariyle zaten her daim ECON açık şekilde yol alıyorum. Klimaya gelince mevsim itibariyle daha denemedim diyebilirim farkını. Şu an için ECON'un etkisini sadece Crusie Control açıkken fark ediyorsunuz. Ayarladınız hıza daha yavaş ulaşıyor ve de o hızın etrafında tabiri caizse salınıyor. Yani 80'e mi ayarladınız hızınızı, 78 de oluyor hızınız 82 de. Yani o hızda çok ısrarlı olmuyor. Eğer araç otomatik olsaydı ECON vites değişimlerine de karışarak daha ekonomik bir sürüş sağlıyormuş bu arada.
- Cruise Control dedik. Araçta Cruise'u aktif hale getirdiğinizde dijital hız göstergesinin orada buna dair bir işaret ve hızı ayarladığınızda ise küçük rakamlarla ayarladığınız hız görüntülenmekte. Bazı birkaç aracımda hızı kaça ayarladığınızı bilemiyordunuz bu iyi bir özellik.
- Cruise yanında hız limitleme fonksiyonu da mevcut yine direksiyon üzerindeki CC düğmelerinden ulaşın bu özellik açıldığında araç sizin ayarladığınız maksimum hızı geçmiyor. 30 km/saat hızdan itibaren limit koyabiliyorsunuz ve bu değerleri de yine küçük rakamlar şeklinde dijital hız göstergesi yanında görebiliyorsunuz.
- Yokuş kalkış desteğinden de söz etmek lazım. Sorunsuzca çalışıyor. Passat aracımda (DGS'li) olduğu gibi her durduğumda aracın frenlerini devreye sokmuyor. Belki de o sebeple birisi auto-hold diye geçerken diğer yokuş kalkış desteği diye geçiyor. Yeterince eğimli değilse devreye girmiyor ve yokuş aşağı geri vitese taktığınızda da çalışıyor.
- Gelelim start-stop sistemine. Devreden çıkarılan bir özellik en başta bunu belirteyim. Bazen devreden çıkartmak da gerekebilir zira İstanbul'un trafiğinde çok kısa süreli dur kalk durumlarında devreye girmesi bazen gerekli olup olmadığını sorgulatabiliyor. Çok çabuk devreye giriyor ve rahatsız etmiyor. Ancak dikkatimi çeken bir şey var ki o da daha arabayı çalıştıralı çok kısa bir süre de olsa yani motorunuz soğuk bile olsa devreye giriyor. Aracı otoparktan çıkarıp inip tekrar otoparkı kapatmak için durduğunda da deveye giriyor o derece. Sürücü kapısını açtığınızda artık geri gelip debriyaja bastığınızda çalışmıyor bu arada. İlla ki anahtarla başlatmak gerekiyor. Tabi bu bir güvenlik önlemi. Aracı yanlışlıkla stop ettirdiğim bir anda tekrar çalıştırmak için vitesi boşa alıp debriyaja bastığımda tekrar devreye girmesi ve aslında benim yüzümden duran aracı sistemin anahtara gerek kalmadan çalıştırması ilginçti. Arabayı durdurup vitesi boşa alıp debriyajdan ayağınızı çektiğinizde motor otomatik olarak duruyor. Aracı frenle bir miktar salarsanız hızınız 3 km'yi aşmadığı sürece devreye girmiyor. direksiyonu çevirmeye çalıştığınızda ya da frene bir kaç defa bastığınızda bu sistemlere enerji sağlayabilmek için tekrardan çalışıyor. Sistemi destekleyebilmek için araçta 70 Amperlik akü var bu arada.
- Bluetooth telefon kiti oldukça başarılı. Telefonla arama kabul etme, sesli komut verme ya da arama reddetme/sonlandırma işlemleri için direksiyon üzerinde 3 adet düğme mevcut. Telefon eşleme, rehbere ulaşma, çağrı listesinde dolaşma gibi diğer tüm işlemler orta konsoldan kontrol ediliyor. Ve tüm bilgileri yine bilgi ekranında görebiliyorsunuz. İlginç şekilde benim tüm telefon rehberimi hafızasına atmıyor (telefonum Samsung Galaxy S3). Onun dışında giden-gelen-cevapsız çağrıların tümü listeleniyor. O konuyu az araştırmam lazım.
- Bluetooth sayesinde AUX ya da USB üzerinden bağlayabileceğiniz (telefonunuz i-phone ise daha şanslısınız zira ICS güncellemesi sonrası Android işletim sistemli telefonları USB memory gibi gösteremiyorsunuz) ve müzik dinleyebileceğiniz gibi bluetooth üzerinden de telefonunuzdaki şarkıları dinleyebilir ve dinlerken kontrol edebilirsiniz.
- Müzik sistemi benim için yeterli. Tek eksiği bu konuda bence MUTE tuşunun olmaması.
- Aracın çift bölgeli klima sistemi oldukça kolay kullanımlı. Sıcaklığı, üfleme modunu üfleme hızınız ya da başka bir şeyi değiştirdiğinizde kendi küçük ekranında gösteriyor. Ama aynı zamanda bu bilgiler bir an için ana ekranda da görüntüleniyor.
- Sinyalli içeriden ya da kumanda ile katlanan aynaları mevcut. Eğer içeriden düğme ile kapatırsanız yine oradan açmanız gerekiyor. Ama araçtan inip anahtar üzerindeki  kapama düğmesine ikinci kez uzun basarsanız da kapanıyorlar. bu şekilde kapatıldığında sürücü kapısı açıldığında kendiliğinden açılıyorlar.
- Aynı şekilde kumanda üzerinde aracın camları açılıp kapatılabiliyor.
- Tüm camlae sıkışma önleyicili ve tek dokunuş özellikli.
- lastik basınç kontrol sistemi mevcut. şimdilik bir ihtiyacım olmadı ama böyle de bir özellik var işte.
- Bilgi ekranı deyip duruyorum geri vitese taktığınızda kamera ekranı da olan bu ekranda araçla ilgili tüm bilgileri görebiliyorsunuz. Sayfaları arasında direksiyon üzerindeki bir tuşla dolaşıyorsunuz. karanlık ekran, radyo ekranı, dijital saat (ya da isterseniz sizin USB'den yükleyeceğiniz bir resim) ve de ayrıntılı yol bilgisayarı bulunuyor. Burada ODO-A-B km değerlerini görebildiğiniz gibi anlık yakıt tüketimini ve de sizin seçeceğiniz bir başka bilgiyi (ortalama tüketim, ortalama hız, kalan km, seyahat süresi bilgileri) de görebiliyorsunuz. Ekranın rengi de gri, kırmızı, amber ve mavi ağırlıklı şekilde ayarlanabiliyor. Uyarılar da yine bu ekranda görüntüleniyor.
Bakım ve Garanti:
- Araç 6 yıl 150.000 km garanti altında. Bu oldukça etkileyici bir süre.
- Diğer yandan aracın 10 bin km'de ya da senede bir bakıma girmesi gerekiyor ve bu devirde bu bakım aralığı biraz az. Tamam Mazda gibi 10 bin ya da 6 ay demiyorlar en azından.

Çok kısa şekilde özetlemek gerekirse:
Artılar:
+ Tüketim
+ Performans
+ Sessiz çalışma ve yol alma
+ Güvenlik ve diğer donanımları
+ Kaliteli kabin içi malzemeler
+ Sürüden ayrı olmanın keyfi

Eksiler:
- Fiyat (bence biraz iddialı bir fiyatı var. aynı doluluktaki 1.4 benzinli versiyonu ile aralarında 12.000 TL fark var.)
- Bakım aralıkları
- Donanım paketi ve opsiyon (sunroof, cam tavan, mercekli far vs) azlığı.


Bazı eklemeleri zamanla yapacağım. Mesela dış dizayn.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Yeni Honda Civic HB 1.6 Dizel Sport MT

Selamlar gün itibariyle başlıktaki aracı almış bulunuyorum. Japon Honda'nın yeni geliştirdiği 1.6 litrelik 120 PS@4000 d/d güç ve 300 Nm@2000d/d çekişe sahip i-dtec motoruna sahip araç İngiltere'deki fabrikada üretiliyor . Dizel motor şu an için sadece HB kasalarda mevcut. İlerleyen dönemde yeni CRV modeline de ekleneceği bilgisi mevcut. Ancak görünen o ki sedan Civic'lerde dizel seçeneği olmayacak. Yine ilerleyen dönemde çift kavramalı yarı otomatik şanzıman seçeneği (Honda kendi şanzımanının kullanacak) olacağı söyleniyor.

Aracın motor gücü bakımından sınıfında üst sıralarda olması yanında tüketim olarak da oldukça iddialı değerlere sahip. Araç çok yeni olduğu için doğal olarak kesin bir şekilde sizlere tüketim verisi sunamıyorum. Ama blogu takip edenler zaten benim düşük tüketim hedeflerini genelde tutturduğumu bililer. Aşağıda da onu gösteren bir tüketim görseli ekleyeceğim.


Aracın teknik ve donanım özelliklerinde kısaca bahsedersem

-yakıt tüketimi iddia olunur ki şehir içi 4.1 lt/100 km. 17'' jant var bende. 16 '' jant olanınki hesapta 4.0 lt/100 km. zamanla göreceğiz.
-yokuş kalkış desteği
-start stop
-çift bölgeli dijital klima
-led gündüz farları
-bluetooth telefon (müzik de çalıyor telefondan), telefon defterine çağrılara vs ulaşılabliyor.
-geri görüş kamerası (ama park sensörü yok)
- hız limitlemeli hız sabitleyici var. limit ayarlarsannız gaza bassanız da o hızı geçmiyor.
-far yamur sensörü
- aux ve usb girişi
- michelin primacy hp lastikler (ne kadar iyidir bilemem)
- pasif alarm (yani cam kırılsa kapı zorlansa çalmıyor anca kapıyı açacaksın aman aman bişi değil bence)
- dört cam otomatik ve kumanda ile açılıp kapanabiliyor. yanlız sıkışma önmele yok. orası saçma geldi.
- aynalar sinyalli ve katlamalı. kapıyı açınca otomatik açılıyorlar.
- vites yükseltme ve düşürme uyarıcısı var.
- econ modu diye bir mod var klimanın tüetimini azaltıyor ve gaz tepkilerini düşürüyor. ayrıca dijital hız göstergesi etrafındaki şerit ışıklar tüketiminize göre yeşil-mor veya mavi oluyor. o renge bakarken aracı daha sakin kullanıyorsunuz.
- süet gibi ama süet olmayan bej döşemesi var (siyah döşeme seçeneği de mevcut ama ilk gelen araçlardan birisini aldığımdan pek seçme şansım yoktu). süet gibi derken hafif tüylü bir kumaş.
genel kanım araç oldukça sessiz bir araç. torku iyi olduğu için de alt devirlerde de canlı. maksimum tork 2000 devirde olmasına rağmen normal sürüş için 1500 devir yeterli.
araçta yeni geliştirdikleri dizel motor var. A sınıfı emisyon değerine sahip araç. Bu dizel motor i-dsi diye geçiyor ve aliminyum alaşımlı bir motor. 175 kg ağırlığı var sadece. oldukça kompakt bir motor yapmışlar. dizel partikül filtresi var ve rejeneratif. yani kendi kendini temizliyor.
79 km'lik güzergahta sakin sürüşle (topkapı-haramidere-avcılar-içerenköy güzergahında) elde edildi.

şimdilik aklıma gelenler bunlar. ilerleyen dönemde daha ayrıntılı bir inceleme yazısı ve daha fazla görsel sunacağım.