4 Ekim 2009 Pazar

Gelin Arabası Olmanın Dayanılmaz Hafifliği veya Ekstrem Planlar

Hayatımda 3. defa gelin arabasında bulundum. Birinde doğal olarak damat olarak gerçekten bulunmam gerektiğinden. Ama ilginçtir ki kendi arabama sahip olduğumda hep başkalarının düğünlerine iştirak ettim.
Kabus... Sadece düşüncesi bile tüylerimi diken diken etmeye uykularımı bölmeye yetecek bir organizasyon. Düğünün kendisi değil. Gelinle damata mobiliteyi sağlayacak aracın şöförü ve dahi sahibi olmak.
Düğün ve nikah salonları etrafını ve hatta ve hatta buralara gidiş güzergahlarını avlanma sahası belirlemiş sırtlanların, servet düşmanlarının hedefi olma gerginliği beni benden alıyor. Yol üzerinde denk gelince arabadan arabaya korna çalıp şaka ile karışık ama nazikçe zarf istemeyi, mahalledeki çocuklara bir şeyler vermeyi kast etmiyorum. Burada düğün arabası önünü meslek edinmiş mesleksiz insan müsvettelerinden bahsediyorum.
20 yaşın üzerinde nasıl bir insan evladı ve ne sebeple otoban üzerinde yol kesmeye çalışır ki? Kaç para alıcağını düşünerek, nasıl bir motivasyonla 100 km/saat hızla giden aracın önüne grup halinde çıkma cesateti gösterebilir?
Birinci deneyim,
Yer Aksaray Vatan Caddesi. 6-7 kişilik bir grup. Hem de öyle bir grup ki yolda görsen yolunu değiştirirsin. Işıklarda duran aracı önüne atladı. Arabadaki bayanlar o derece korktu ki hali hazırda bulunan zarfları vermek için pencere bile açamadık. 30'lu yaşlarda arabaya yaklaşmış böyle bir gruba cam pencere açmak cesaret ister zira. Ne öyküler dinledik bu yolla yapılan gasplar hakkında. Açılmayan camlara, alımayan zarflara verilen cevap ise haklılığımızı gösterir biçimde vandalca. Yumruklanan, tekmelenen araç, koparılmak amacıyla asılınan silecekler... Cevabım ise gazı kökleyip üzerimdekilerin üzerine sürmek oldu tabi.
İkinci deneyim,
Yer Kadıköy, Ziverbey E-5 bağlantısı. Otoyola çıkmanın verdiği güvenle 100 km hıza ulaşmışım bile. Geri döünş yolundayız ve o ana kadar her şey sıkıntısızca halledilmiş. Hatta önümüz normal insanlarca bile kesilmemiş. Ama yol kenarında bekleşen grubun bizi fark ederek E-5 bağlantı yolunda bir şeridi kapatacak biçimde önümüze atlamaları ile bozuluyor ruh halim. Şeride iyice yayılıp saçma sapan hareketlerle niyetlerini belli eden yine 20 yaş üzeri 7-8 kişilik bir güruh. Ama şükür ki yeterince hızlıyım ve aramızda daha da hızlanmam için yeterli mesafe var. Ve aynen durumdan faydalanıyorum gaza basıyorum, tam üzerlerine yaklaşırken şaşkınlıklarını görmek bir keyif. Ve son anda diğer şeride atlama ile sonuçlanan final. Durmak arabayı tekmeletmek zorunda kalmadık. Ama son sözü yine onlar söyledi arkamızdan arabaya sallanan bir taş... Arabada çıkardığı ses... Ter yönde giden bir araca fırlatıldığından olsa gerek gözle görülen bir ziyan yok. Ve düğün evine sağ salim varıyoruz. Keşkelerimizi kaşıklıyor günü kapatıyoruz... Ha o manevralar esnasında yağmurlu havaya rağmen arabamın sahip olduğu yol tutuşa, esp gibi güvenli donanımlarına rağmen yol kesenlerden birisine arabyı bodoslama çaksaydım ne olurdu? Düşünmedim değil. Olacağı şu ben basıp giderim. Ardıma bile bakmam su testisi su yolunda zira. Polis alsa ne olcak? Cevap basit yolda ne işleri var? Göremedik. Olay sonunda da kalabalık bir grup olduklarından korktuk, durmadık.
2 de 2 deyin, %100 deyin, sıkıntı çıkarmış düğün arabası sahipliği. Bunlar benim için yeter de artar bile. Allah'tan çevrede daha fazla benden ricacı olacak kimse yok. en azından uzunca bir süre.
Peki ya diğerleri? Bunun sağlam bir çözümü olmalı... Bunu ilk olaydan sonra düşündüm zaten. Ve gönüllere su serpecek çözümü buldum... Ama bunun için bir düğün organizsyonu değil başka bir organizasyon gerekli.
Gerekli malzeme: 1 adet araba, 1 adet minibüs, yeterli sayıda eli sopalı eleman.
Hazırlanışı: Araba gelin arabası şeklinde süslenir. eli sopalı arkadaşlar da minibüse bindirilir. Araba belirli bir mesafe bırakılarak konvoy yapılır ve densizlerin pusu kurduğu bölgeye gelinir. Araba durdurulur. Tabi minibüs de peşinden. Ne oldum demeden elemanlara temzi bir meydan dayağı atılır.
Afiyet olsun.
Ha. poliseye tedbirler mi? Polisin bu gibi olaylardan haberi olduğunu pek sanmıyorum. Olsa kesin tedbir alırlardı. Aynı emniyet şeridinden gidenlere, sonuna kadar müziği açıp yollarda gezinenleri, ara sokaklarda hız yapanları, ayarsız, yüksek ışıklı ya da sis farı ile seyahat edenlerin hakkından geldikleri gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder